Yükleniyor...
Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.
“Mutu kable en temutu” hadisi var,
O alemin fahri Rasul söylemedi mi?
Mustafa’nın sözünü şimdi okumadın,
Sen kabullenmesen, öncekiler kabullenmedi mi?
Kabul desen, pir eteğini sağlam tut,
Tevbe kılıp dünya malın geriye bırak,
Vurup nefsi şeyhin için özünü sat,
Şöyle pire mürid özünü satmadı mı?
Ere elin ver, canın feda kıl,
Yürüme uzak, olma haksız, beri gel,
Ölmek hakdır, ölmeden önce tevbe kıl,
Çok kişiler tevbesiz olarak geçmedi mi?
Ölse, şaşkın nefsi ölür, ruhu ölmez,
Sır sözünü Nâdânlara söylese olmaz.
Sır sözünü Nâdân, cahil kabul kılmaz,
Olsa mahal akil kabul kılmadı mı?
Hakikatli er sözünü Nâdân bilmez,
Laf ve sözden söz sözlese, mecaz değil.
Yanlamasına soksan, kılıç olsa, taşa geçmez,
Çamura soksan, kılıç ona geçmedi mi?
Verse eli, tutsa etek, söze yeter,
Onun yüz bin halleri boşa geçer.
Piri seven dünya malını dışlayıp gider,
Ahiretli dünya dışlayıp gitmedi mi?
Yeter mi ki diriliğim yaz ve güze,
Gelir hazan yeli gibi ecel bize.
Canımızı tenimizden ayırır özge,
Kim o canı ayırıp tenden gitmedi mi?
Tevbe ile diriliğin kılsa bu kul,
Kılsa taat, etse tevbe daim bu kul,
Nefs ve heva bu şeytana vermese yol,
Tevbe yolunu iyi kullar tutmadı mı?
Kul Hoca Ahmed, tevbe kemerini bağla sen,
Nefs ve heva düşmanları kovala sen.
Sen, Tanrı’nın has kulu gibi ağla sen,
Ağlayan kul Hak didarını görmedi mi?
© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.