Yükleniyor...
Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.
Muhabbetin sokağını gezen arif
İyi bilir sadıkların belirtisini
İradeden ellerine harbe alıp
Defin eyler zararlının selametini
Öyle aşık ayağına başını koysa
Birşey bırakmadan nefs-hevanın gözünü oysa
Şevk şarabın içip ta ki ruhu kansa
Hiç dilinden bırakmaz tevbe pişmanlığını
Yolunu bulup bâtın gözü açılanlar
Hâr uhas gibi ayak altına serilenler
Gül yaprağı gibi solup kuruyup saçılanlar
Eremez o kulun melametine
Sufi gerek bâtınını eylese safi
İbadet eylese Bişr-i Hâfi misali
Ondan sonra vadesine olur vefalı
Şüphesiz görür herkes keşif ve kerametini
“Ricalün fa tülhihim” deyip söyledi Allah
O yiğit masivadan olur ayrı
Zikrini deyip her nefesde olsa hazır
Bulur her zaman gavslar gavsı celaletini
Kabir içre mürid eğer makam tutsa
Dervişlikte kırkdört makam ondan geçse
Şeyhim deyip ortaya çıkıp ateşi yutsa
Meşakkatsiz bulmaz iman hoşluğunu
Devr ayağı yetip geldi ey habersiz
İçirir koymaz nice eğer çekinsen
Vah yazık imanında çoktur tehlike
Kurtulamazsın vermedikçe onun emanetini
Kul Hoca Ahmed zâhir âmâsı yolu şaşırdı
Taliplerin sohbetinden uzak kaçtı
İhtiyarlayıp çöküp Hakk yoluna aklı şaştı
Seherle varsa görmez körün feragatini
© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.