Yükleniyor...
Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.
Mahzun oldu bu gönüller, ey dostlar,
Dinleseniz niyazını size açarız biz.
Vefası yok yalancıdır işbu dünya,
Gönül gezip baki sözü açarız biz.
Kadir İzim işbu cana kıldı ferman,
Boyun eğmeden takdire, ona nedir derman,
Akşam düşüp seher olsa göçer kervan,
O kervanın sonu olup göçeriz biz.
Bizden önce bütün kervan göçüp durur,
Bakıp dursak bize nöbet yetip durur,
Ölüm Meleği kadeh şerbet tutup durur,
Nöbet gelse o şerbetden içeriz biz.
Türlü nâdân “erkeğim” diye süsledi kalpak,
Er o olur imanını kılsa görülesi;
Kıldan ince, kılıçtan keskin Sırat köprüsü,
Kadir İzim nasib eylese geçeriz biz.
Nice yaksan, yanmaz çıra ıslak yerde,
Canlar çıkıp tenler yatar kara yerde.
Kalb çırası şule vurur aşıklarda,
Ruh olarak bilmem nereye uçarız biz.
Yakındır işbu ölüm değildir ırak,
Er o olur ahirete binse Burak,
Nice esirgesen, akıbet o söner çıra,
O çıra gibi bir dem yanıp söneriz biz.
Vah ne yazık, geçti ömrüm oynayıp-gülüp,
Ah vururum pişmanlıkta kanlar yutup,
Kul Hoca Ahmed, bu hasretten canım yanıp,
Göz yaşını solgun yüze saçarız biz.
© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.