Yükleniyor...
Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.
Hak teala habibi, yâ Mustafa Muhammed,
Dertliklerin tabibi, yâ Mustafa Muhammed.
İzhar kıldı Adem’e, Adem’den ta Hatem’e,
Nuru doldu aleme, yâ Mustafa Muhammed.
Mahbubu pak sırdan, matlubu Şah-ı merdan,
Mahdumu külli insan, yâ Mustafa Muhammed.
Mi’rac yoluna aşan, Sidre’ye dek ulaşan,
Ümmet için çekişen, yâ Mustafa Muhammed.
Yetim kaldı atadan, hem şefkatli aNâdân,
Takdir oldu Huda’dan, yâ Mustafa Muhammed.
Yetim başını sıvazladı, şefkat oldu Muhammed,
Canı cana uladı, yâ Mustafa Muhammed.
Yedi yaşında genç çocuk, inci kadrini bildi,
Altı cevize sattı, yâ Mustafa Muhammed.
Şefkat oldu “af” dedi, ümmetini diledi,
Cebrail yetişip geldi, yâ Mustafa Muhammed.
Bu dünyayı sevmedi, taze ekmeğe doymadı,
Hak kulluğunu koymadı, yâ Mustafa Muhammed.
Dilemedi atasını hem şefkatli anasını,
Kıldı ümmet duasını, yâ Mustafa Muhammed.
Tanrısına talebkar, gece-gündüz çok ağlar,
Oldu ümmete muhtar, yâ Mustafa Muhammed.
Muhit deryasına düştü, arş-ı a’layı aştı,
Mevlasına razılaştı, yâ Mustafa Muhammed.
Şeriati sözledi, tarikatı izledi,
Hakikati gözledi, yâ Mustafa Muhammed.
Sabreyledi kanaat, takva eyleyip ittika.
Gece-gündüz ibadet, yâ Mustafa Muhammed.
İçip Kevser suyunu, koparıp cennet gülünü,
Arayıp onun yolunu, yâ Mustafa Muhammed.
Kul Hoca Ahmed, kıl taat, dinmeden söyle salavât,
Rasulullah olur şad, yâ Mustafa Muhammed.
© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.