Yükleniyor...
Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.
Rabbim Allah diyerek gözden yaşımı saçsam,
Kulum diyerek benim halimi sorar mı ki?
Yüz bin türlü günahımdan tevbe kılsam,
Rahmi gelip tevbemi kabul kılar mı ki?
Dilim ile Allah zikrini cari kılsam,
Seher vaktinde kalkıp ağlayıp zari kılsam.
Himmet kılıp gece-gündüz kar eylesem,
Dergâhında Hocam nazar salar mı ki?
Mescide girip namaz kılsam zahidler gibi,
Aşk ateşine tutuşup yanan aşıklar gibi.
Yalan sözü dile almadan sâdıklar gibi,
Arifler gibi Hakk’a vasıl olur mu ki?
Pir eteğini tutup Hak’dan kılar talep,
Her maksudum olsa pirden kılsam talep.
İşbu yolda daima pirden meded dileyip,
Meded olsa, işim yolunda olur mu ki?
Ya Rabbena, yadın ile olsam daima,
Bütün ömrüm zikrin ile olsa tamam.
Oruç tutup namaz kılıp her sabah-akşam
Talep kılsam hacet reva olur mu ki?
El kaldırıp pirdin dua alsam derim,
Belin bağlayıp hizmetinde dursam derim.
Himmet kılıp doğru yoluna girsem derim,
Gönül varıp orada nişan olur mu ki?
Her geceyi Kadir bilip uyanık dursam,
Hızır bilip kimi görsem, dua alsam.
Kulu olup mâna sorarak, kimi görsem,
İşbu işten murad hasıl olur mu ki?
Gayret kılıp dergâh tarafına kadem koysam,
Erken seher gafletde ben yatmadan kalksam.
Uzak olup hepsinden Hakk’ı sorsam,
Uzak olsam Hak’dan meded olur mu ki?
Kul Hoca Ahmed’in işbu sözü arzudur.
Arzusuna yetişemeden kaygı yer.
Taklid eyleyip Hu zikrini söyleyip yürür,
Hu-Hu desem sahib-dilan olur mu ki?
© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.