22 Aralık 2024

Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.

150.Hikmet

150.Hikmet


Tevbe eyleyip Hakk’a yansam olur mu ki,
Tevbesizken ölüp gitsem, neylerim ben işte?
Pir-i muğan beni yola koyar mı ki,
Yola girmeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Kötü sözden bu dilimi şimdi tutsam,
Eğri yola girenleri vurub-söksem.
Namaz kılıp, riyazette belim büksem,
Belim bükmeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Tevbe eylesem, Pir-i muğan çeker mi ki?
Günden-güne taatlarım artar mı ki?
Nefsim beni kötü yoldan döner mi ki,
Döndürmeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Tevbe eylesem, Hocam kabul eder mi ki?
Bütün Nâdân bu dünyadan geçer mi ki?
Hasret ile gaflet tanı atar mı ki??
Tan atmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Azrail bir gün gelse can almağa,
O haletde mecal olmaz söz demeğe.
Azrail koymaz seni dem vurmağa,
Dem vuramadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Eş-çocuk, ev-barkın durup kalır,
Hepsinin hesabını senden alır.
Halin nasıl geçer imiş, Tanrım bilir,
Bu haletde ölüp gitsem, neylerim ben işte?

İmanlı kul ölüp gitse, cennete girince,
Cennet girip, huriler ile işret kılınca.
Her yanından Rizvan gelip selam edince,
Cevab diyemeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Hakk kulunun namelerini ele verir,
Has kulları ele alıp onu okur.
Uçar kuş gibi pervaz kılıb kanat çırpar,
Pervaz kılmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Kul Hoca Ahmed, tevbe eyle ölmeden önce,
Hak teala sorgu-sual kılmadan önce.
Mahşer günü terazisini kurmadan önce,
Amel kılmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?

Paylaş:

Yasal Uyarı:

© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.