Yükleniyor...
Okumak istediğiniz hikmeti seçebilirsiniz.
Muhabbetsiz kişilerden her kim kaçsa,
Ariflerin sohbetinde dolaşır
Yanıp yakılıp yolunda yaşını saçsa
Sübhan Melik’im Arş üstünde konuk eyler.
Kulum diyerek yananları sevip Allah,
Hakk gösterecek cemalini Vallah-billah.
Nerede gitse, tesbihleri “Şe’y en li’llah”
Her ne bulsa, Hakk yolunda ihsan eyler.
Zâkir olup zikrini dese, gelecek nida;
Lânetli şeytan yetmiş fersah olsun ayrı
Derdi olsa, Hakk derdine verecek deva;
Öyle kulu kendisi arayıp canan eyler.
Geceleri seherlerde Hakk uyandırıp kan ağlatır
Uykusuz eyleyip kendi aşkına bel bağlatır
Devası yok derdi verip ağlatıp inletir;
Burada ağlayıp orada gitse, sultan eyler.
Hakk’a âşık olan kullar daima uykusuz
Cennet değil arzuları, verir cemal
Çoluk-çocuk, ev-barktan olur şikayetçi;
İsmâil gibi aziz canını kurban eyler.
Şeyhim diye baş kaldıran Hakk’a rakip;
Benlik eyleyip Sübhan’ına olmaz sevgili
Uykusuz olup derdsizlere olan tabip;
Bu dünyayı müminlere zindan eyler.
Ey mü’minler, ibadet eyleyip dayanmayın;
Emanettir, aziz cana inanmayın;
Haram-mekruh yığmış mala inanmayın
Mallarını “karış” adlı yılan eyler.
Bu dünyaya bina koyan Karun hani,
Dâva eyleyen Fir’avn ile Hâmân hani,
Vâmık-Azra, Ferhad-Şirin, Mecnun hani;
Kahreylese, bir lahzada yerlebir eyler.
Hiç bildin mi insanoğlunun ölmeyip kaldığını,
Bu dünyanın vefasını bildiğini,
Dünya isteklisinin Hakk kokusunu aldığını
Allah desen, göz yaşını yağmur eyler.
Aşk derdine deva soran hazır tilbe
Zâhirde yok batın içinde eyler cilve
Mazı sarın hepsinin içinde eyler galip
Aşk derdine deva eylese Rahman eyler
Kimi görsen, bu yollarda sahte âşık;
Zâhir sűfi, batın içinde değil sâdık;
Onun için sevdiğine olmaz lâyık
Yalancıyı mahşer günü şaşkın eyler.
Ten söylemez, can söylemez, iman söyler
Candan geçen gerçek âşıklar Hakk’ı gözler;
Ariflere hizmet eyleyip yolunu düzler
O âşıkı ahaliye sultan eyler.
Aşık olsan, gece gündüz aşk iste
İbadet eyle, gece kalkıp hiç yatma
Akıllı olsan, cahillere sır söyleme
Gerçek dervişler ibadetlerini gizli eyler.
Derviş olsan, ibadet eyle, eyleme riya;
Her köşede ibadet eyle Tanrı’m tanık
Sahte derviş nereye gitse, zevk ve dâva;
Adil padişah ibadetlerini isyan eyler.
Vay, o türlü dervişlerden kurtuluş ver
O cahile ülfet eylemeyip, canımı al
Ey sevgili, yolda kaldım, yola koy
Tevbe edenin Rabhim yerini bostan eyler.
Dervişim deyip ibadet eyler halk içinde;
Riya eyleyip dolaşıp yürür orada burada;
Allah için ibadet eyleyen derviş nerede?
Gerçek dervişler dağ ve ovayı mekân eyler.
Aşık olsan, aşk yolunda yok ol
Cemal arayıp hasretinde tamam ol
Merhem olup gerçek dertliye deva ol
Güzel huyluyu can alırken kolay eyler.
Aşıkları Hakk’a bakıp nâra atar
Muhabbetin denizine dalıp batar;
Cevher alıp sevdiğine derdini söyler
Damla yaşı yere damlasa, umman eyler.
Aşıklara verdi aşkını yandırmağa
Züleyha gibi vücudunu iki büklüm eylemeğe
Riyâzette yüzünün rengini soldurmağa
Gerçek âşıkın yüzünün rengini saman eyler.
Aşıkları Hakk kahrından korkup titrer;
Yer ve gökte melekler ağlayıp durur;
Bâzen kızıl, bâzen sarı olup durup
Feryad eyleyip yer ve göğü lerzan eyler.
Aşıkların gerçek sevgilisi seherde bekler
Nida eyleyince “ya kulum” deyip batın gözler
Aşk şiddeti coşsa derd-i zârlar
Nerdesin deyip yürek-bağrını biryan eyler
Nerdesin?” deyip, nerdesin?” deyip âşık söyler;
Aşıklarda had ne ola, mâşuk söyler;
Ağzı demez, dili demez, gönlü söyler;
Üçyüz altmış damarları lerzan eyler
Aşıkların kıyamet günü halini soracak
Gerçek âşıkın göğsünü yarıp dâğını görecek
Temiz ağzından köpüğü akıp yürüyüp görecek
Kime verse temiz aşkını, hayran eyler
Aşıkların istekleri şarap kadehi
Sevgilisine ermek için bağrı kebap;
Ruhlarının gıdasıdır çeng ve rebap;
Ahı çıksa, yedi iklimi viran eyler.
Kudret ile her ne eylese, Kadir özü;
Kudretinden mâlumdur kış ve yazı;
Ey insafsız, Allah ile eyleme iddia
Kahhar Melik’im canlıları cansız eyler.
Ağlamayı her insana veren hani;
Ağlamaklık kolay değil, bağrı hani
Göz yaşını riya eyleme, Hakk’ı tanı
Hakk Teâlâ sevdiklerini giryan eyler.
Kul Hoca Ahmed, kulum deyip vurma lâf;
Riya ile eylediğin ibadetin hepsi boş;
Şeriatte, tarikatte kazancın şüpheli;
Ahirette yalancıları üryan eyler
© Tüm hakları saklıdır. Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet eserini günümüz Türkçesi'ne uyarlayan Dr. Hayati Bice'nin izni ile yayınlanmıştır. Herhangi bir suretle alıntı yapmak isteyenlerin yazılı izin istemeleri rica olunur. İçerik ile ilgili konularda hayatibice@hotmail.com adresinden iletişim sağlayabilirsiniz.